MERAK ETTİKLERİNİZ PET OTEL MÜZE KANUNLAR
::: MERAK ETTİKLERİNİZ   >   FAYDALI BİLGİLER   >   KEDİ VE ÇOCUK PSİKOLOJİSİ
 

   Kedilerin evcilleştirilmeleri diğer pek çok evcil hayvandan çok sonra olmuştur. İlk evcil kedilerin izlerine Mısır'da (M.Ö.4. yy) rastlanılmıştır. Kediler kutsal hayvanlar olarak tapınaklarda, din adamlarının gözdesi olmuştur. Evcil kedilerin Avrupa'da ortaya çıkışlarının zamanı kesin olmamakla birlikte, yunanlılar M.Ö. 5. yüzyılda tanışmışlardır. Romalılar ve Mısırlılar kedileri sadece fare avlamak için beslemişlerdir. Orta ve Kuzey Avrupa'da evcil kedilerin izlerine ancak M.S. 9 ve 10. Yüzyıllarda rastlanır. Zaman içerisinde kediler daha çok sevilmiş ve büyük bir kedi kültürü gelişmiştir.

   Kediler rahatlıkla on beş yaşına kadar yaşayabilirler. Uzun yaşama rekoru ise Devon'da otuz altı yaşında ölen "PUSS" adlı kediye aittir.

 
KEDİ VE ÇOCUK PSİKOLOJİSİ

   Dünyanın yeni üyesi olarak kabul ettiğimiz çocuk ve insan dostları hayvanlar, her olayı sorgulayan, öğrenmek için her şeyi izleyen iki ayrı canlıdır. Hayvanla çocuğun dostluğu yalın, özgür ve çıkarsızdır. Bu birliktelik çocuğa, hayvanla da paylaşmayı, sorumluluk bilincini, sosyal ve dürüst olmayı öğretir. Çocuk yaşayan her şeyle daha çabuk ilişki kurar, araştırır, anlamaya çalışır.

   Çocuğun kedi ile çok küçük yaşlarda tanışması, kedilerin özgür davranış biçimleri nedeniyle ailede kıskançlık problemlerinin doğmasına neden olmaz. Kedi hiçbir zaman çocuğu, kendisi için bir rakip olarak görmez. Onun için önemli olan kendi ihtiyaçlarının karşılanması ve kendisine zarar verilmemesidir. Bu nedenle aileye yeni katılan bir bebeğin, kedi üzerinde çok fazla bir psikolojik etkisi olmayacaktır. Çoğunlukla kedi gözlemci durumundadır. Yapılan hazırlıkları detayları ile inceler.

   Çocuk için problem, kediyi fark etmesi ile başlar. Çünkü hareket eden bir hayvan her zaman ilgisini çekecektir. Kedi ise hırpalanmayı hiç sevmez. Kendisini korumak için ısırabilir veya ellerini tırmalayabilir.

   Bu nedenle eğer eve bir kedi alınacak ise, çocuğun bilinçli olduğu bir yaş döneminde, özellikle 5-6 yaşından sonra alınması uygun olur. Ancak bu her zaman geçerli bir kural olamaz. Çünkü eve alınan kedinin cinsi de önemlidir. Özellikle siyam ve İran kedileri çok sessiz ve sakin karakterli olmaları nedeniyle çok daha az sorunla karşılaşılır. Ayrıca çocuğun karakteri de aynı oranda etkilidir.

   Çocuk; kediyi bir arkadaş olarak görse bile, kediler ona her zaman eşlik etmeyecektir. O takdirde sinirli yapıda bir çocuk için istenmeyen kişi ilan edilebilir.

   Bir çocuğun kedi ile tanışması ve ortak bir yaşamı paylaşma, çocuk gelişimi açısından huzur ve güvenin bir sembolüdür. 5-6 yaş üstü bir çocuk için sevginin, dürüstlüğün, doğru bildiği şeyleri yapmanın simgesidir. Dokunma ve hissetme duygusunu geliştirir. Hareket kabiliyetini sınar, kural koyma ve algıda seçicilik bilincini geliştirir.

   Aileye çocuk gelmeden hemen önce bir kedi alınması ise tavsiye edilemez. Çünkü alınan kedi yavru olacağı için, aileye katılacak bebek ile birlikte özel bir bakıma ihtiyaç duyacaktır.

   Ancak evde kedi var iken çocuk olması durumunda, kedi için daha önce yapmış olduğunuz ev düzeninde bir değişiklik yapmamaya özen gösterilmelidir. Hiçbir kedi kıskançlık yaparak, çocuğunuza zarar vermez. Onun içindeki merak duygusunu gidermek için bebeğinizle mutlaka tanıştırmalısınız. Bebeğinizi koklamasına ve tanımaya çalışmasına izin vermelisiniz. Bebeğinizin ağlama sesini duyan kedi, mutlaka kaçıp en kuytu yerde kendini koruma altına alacaktır.

   Çocuk büyüdükçe, çocuğunuzdan çok, kediyi korumak zorunda kalabilirsiniz. Çünkü hiçbir hayvan, kendisine zarar vermediği sürece çocuklardan ve insanlardan kaçmaz. Kedi ise kendisine zarar gelebilecek hiçbir ortamda bulunmaz ve kaçar.

 

SAĞLIK

Genel çocuk sağlığı açısından, kedinizin evden dışarı çıkmadan yaşaması durumunda, çocuğunuza taşıyabileceği hemen hiçbir hastalık yok gibidir. Çünkü genelde taşıyıcı rol üstlenen kediler, aşıları ve periyodik bakımları yapıldığı sürece hiçbir risk taşımazlar. Tüylerinin çocuk tarafından yutulması ise bir hastalık nedeni değildir. Ancak tüylerin üzerinde askarit veya tenya yumurtası var ise, bir geçiş söz konusudur. Aynı ortamda yaşayan kedinin bu parazitleri alması ise sadece pire, yiyecek ve içme suyu ile olabileceğinden, kontrol altındaki ve düzenli bakımı yapılan bir kedide bunlara rastlanılması mümkün değildir.

Dış ortamı ile teması olan ve eve gelen kedilerde ise daha sık kontrollerle bu tehlikelerin önüne geçmek mümkündür. Ayrıca bu parazitlere ait yumurtaları, ayakkabı veya cebimizdeki para ile ev ortamına kendimizde taşıyabilir ve hiç hayvan beslemediğimiz halde enfekte edebiliriz.

İnsanlar için en tehlikeli hastalık kuduz olup, onunda yıllık aşıları yapıldığı sürece ister tırmalasın, ister ısırsın, kesinlikle bir geçiş söz konusu olamaz. Ayrıca aşısız dahi olsa, evinizdeki kedinin kuduz olabilmesi için, mutlaka kuduz hastalığına yakalanan başka bir hayvan tarafından ısırılması veya kontamine edilmesi gerekir.

Çocuklara bulaşabilecek Kist Hydatid ise, ancak çiğ ve kistli et yiyen kedilerde tenyanın gelişmesi ve yumurtalarının kedi tüyü vasıtasıyla alınması ile oluşur ki; böyle bir et verilmediği ve hazır gıdalar ile beslendiği sürece böyle bir risk de kolay kolay oluşmaz.