Hayvanlar, insanlar gibi sorunlarını ve sağlık problemlerini dile getiremedikleri için hastalıklarının başlangıç evresini yakalayamayabiliriz. Asıl önemli olan, küçük enfeksiyonlar dışındaki, belirti vermeden başlayan ve şiddetli seyreden, hatta ölümlere bile neden olabilen   metabolik hastalıklardır. İnsanlarda olduğu gibi hayvanlarımızda da ciddi kalp, karaciğer ve böbrek problemleri görülür. İnsanlarda bile bazen teşhisi güç olan bu hastalıklara erken teşhis konulabilmesi için, belli rahatsızlıkların oluşmasını beklemeden, gerekli  rutin analizlerin yapılması  hayvanınızın sağlığı açısından önemlidir.
Bu hayati organlara ilişkin hastalıkların belirti vermeden başlaması ve fark edildiklerinde belki de çok geç kalınmış olması artık ailenizin bir ferdi olan hayvanınız ve sizin için yaşayabileceğiniz en güç durumdur.
Beslenme bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkan idrar taşları ve kristaller, böbrek hastalıklarının şekillenmesi ve şiddetli bir şekilde oluşmasında tetikleyici bir faktördür. Özellikle kedilerde böbrek hastalıklarının yoğunluğunun fazla olması (yaklaşık %50 ) bu hastalıkların sinsi ve geri dönüşümsüz bir seyir izlemesi, hayvanların ağrı eşiklerinin yüksek olması nedeniyle yine belirti vermeden son safhada ortaya çıkması ve dönüşü olmayan bir noktaya gelmesi önemli bir problemdir.
   Aynı şekilde köpeklerde karaciğer ve kalp hastalıklarının kronik bir seyir izleyerek ortaya çıkması tedavinin başarısı açısından önemli bir engel teşkil etmektedir. Aslında tüm hastalıklar için erken teşhis en önemli aşamadır. Geç kalınmış durumlarda yapılan tedavi, genellikle sonuç vermez ve çok daha masraflıdır.  
   Yine aynı şekilde çoğunca tipik bulgular vermesine rağmen, bazen gizli Seyrederek hayvanınızın besinlerini, enerjisini ve hatta yaşamını paylaşan önemli paraziter enfeksiyonlar bulunmaktadır. Genel olarak 3 ayda bir rutin olarak yapılan Droncit enjeksiyonları, çok geniş sınıfları bulunan parazitlerin tümü için yeterli olamaz. Ayrıca  bu grup dışındaki bazı parazitler, zoonoz adı verilen, yani bizlere bulaşabilme özelliğine de sahiptir.
   Köpeklerin günlük gezintileri sırasında bazen bizlerden gizli olarak yedikleri yabancı besinler, yediklerini kontrol edemediğimiz dışarıya çıkan kediler, hatta balkonlarımıza gelen kuşlar bile bu parazitlerin taşınmasında önemli rol oynarlar. Teşhislerinin çıplak gözle yapılması mümkün olmadığından, düzenli olarak 6 ayda bir yapılacak gaita muayenesiyle bu zararlı parazitlerin tespit ve tedavi edilmesi mümkün olacaktır.
   Tüm bu bilgiler ışığında genç hayvanlarda senede bir, altı yaş üzerindeki yaşlı sınıfına giren hayvanlarda, hekiminiz tarafından farklı bir öneride bulunulmamışsa  6 ayda bir, rutin kan ve idrar muayenelerinin yapılması gereklidir.
Özetle rutin yapılacak bir check-up, bizlere şu faydaları sağlar:
1- Hastalıkları başlangıç evresinde tespit  ederek , zamanında önlem alabiliriz.
2- Belirti vermeyen sinsi hastalıkları tespit ederek tedavi edebiliriz.
3- Hayvanlardan  insanlara  bulaşabilen hastalıkları (zoonoz ) tespit ederek, kendi sağlığımızı da koruyabiliriz.
4- Böylece hayvanlarımız daha az acı çeker, daha mutlu bir yaşam sürerken  sizlerde uzun ve masraflı tedavi uygulamalarından kaçınmış olursunuz.