MERAK ETTİKLERİNİZ PET OTEL MÜZE KANUNLAR
::: MERAK ETTİKLERİNİZ   >   FAYDALI BİLGİLER   >   YAVRU KÖPEK BAKIMI
 

   Herhangi bir hayvanla beraber yaşamaya karar verirken tüm aile fertlerinin görüşlerini almak ve ortak bir karar vermek gerekir. Çünkü evinize aldığınız hayvanların ortalama ömürleri göz önüne alındığında, birlikteliğinizden doğacak sevinç ve sorumlulukların paylaşılmasında, büyük fedakârlık gerektiğini unutmamak gerekir.
   Evinize gelen küçük canlıyı bir çocuk olarak kabul ederseniz, hem onu anlamakta güçlük çekmez, hem de bazı basit problemlerini anlayarak kolayca çözebilirsiniz. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

 

İNSAN İLİŞKİLER

   Köpeğin karakterini sahibi şekillendirir. Eğer köpeğiniz havlayan, ısıran, huysuz bir hayvan olduysa, bilin ki suç sizindir. Köpeğe çok yumuşak davranın, dövecek gibi bağırmayın, dövmeyin, oynarken hırçın davranmayın ve sıkıştırarak sevmeyin. Altın kural; hayvanı çağırıp sevmeyin, siz onun yanına gidin. Uyurken rahatsız etmeyin. Eğer onun yaşadığı ortam gürültülü ise oda sesini yükselterek duyurmaya çalışacaktır ve dolayısıyla çok havlayan bir hayvan olacaktır. Özellikle eğitim döneminde çok fazla kişi ile muhatap olmamalı, her gören kişi sevmemelidir.
   Özellikle çocuklarınızdan hayvanları koruyunuz. Çünkü kendilerini korumak zorunda kalabilirler. Ancak tüm köpekler çocukların bilinçsiz olarak yaklaştıklarını bildiklerinden, genellikle zarar vermek istemezler.

 

YATAK

   Evinizdeki fertlerin sahiplendiği bir oda veya herhangi bir bölüm var ise, aynı şekilde onunda sahipleneceği, orada uyuyacağı bir köşe yaratmalısınız. Evinize geldiği ilk gün, yatacağı yeri hazırlayınız ve bir daha değiştirmeyiniz. Hayvanlar alışkanlıklarını çabuk kazanırlar fakat kolay değiştirmezler. Onun yatağı bir yayvan sepet veya yumuşak bir minder olabilir. Yatağının hemen yanında bir su kabı mutlaka dolu olarak bulundurulmalıdır. Ayrıca küçük yavrular gece kalkıp idrarını yapabileceğinden,  hemen yakınına birkaç kat gazete serilmelidir. İlk günlerde, özellikle annesinden ayrılan hayvanlar anne sıcaklığı arayacağından, sıcak su doldurulmuş termofor yatağına konabilir, ayrıca beze sarılmış bir saat ile annenin kalp sesini hissetmesini sağlayabilirsiniz. Evinize ve yeni yerine alışma devresinde hayvanlar gece ağlayabilir veya rahatsız edecek ölçülerde havlayabilir. Kucağınıza veya yatağınıza aldığınızda sustuğunu göreceksiniz. Bu sizi sakın aldatmasın. Kesinlikle yatağa veya kucağa alıp beraber yatmak yasaktır. Bir daha kesinlikle kendi yerinde yatıramazsınız.
   Çocuklar küçük yaşlarda soğuk hava akımlarından nasıl korunur ise aynı şekilde hayvanları da korumalıyız. Özellikle yatağının olduğu bölümün mutlaka kapı altından gelebilecek hava akımından korunması gerekir. Hayvanlar yere daha yakın bulundukları için kapı altından gelebilecek hava akımına dikkat etmek gerekir.  Ayrıca siz onu evde yalnız bıraktığınızda o, en son kapattığınız kapının arkasında uzun süre bekleyebilir. Bu nedenle buralardaki hava akımını da kontrol altında tutmalısınız. Hatta mümkünse bir önceki kapının arkasında kalmalıdır. Köpekler araba ile yolculuk yaparken kafalarını camdan dışarı çıkarmayı çok isteyebilirler. Hangi yaşında olursa olsun buna engel olunuz. Laryngitis veya faryngitis gibi boğaz enfeksiyonlarına hemen olanak sağlamış olursunuz.

 
BAKIM
 
Banyo

   Köpeklerin doğumdan sonra mümkün olduğunca yıkanmaması tavsiye edilir. Bunun nedeni, özellikle aşılama periyoduna giren (7 haftalık) hayvanların hastalandırılarak vücut direncinin düşmesini, ayrıca vücudun korunma sistemlerinin zarar görmesini önlemektir. Yapılan aşıların aktif koruma sağlayabilmesi için hayvanın sağlıklı olması çok önemlidir. Ayrıca hastalandıkları zaman yapılan antibiyotikler ve bazı ilaçlar ister istemez vücudun korunma sistemlerini olumsuz yönde etkileyeceğinden, bu dönemi ilaç kullanmadan geçirmesi ileri ki yaşları için çok önemlidir.
   Ancak çok kirlenen, el, ağız çevresi, anüs gibi bölgelerini uygun ısı ortamında ıslak bir bezle temizleyebilir veya yıkayabilirsiniz. Bunun dışında genel temizlik amacıyla kuru şampuan kullanmakta bir sakınca yoktur. Ancak fazla miktarda döktüğünüzde burnuna kaçabilir ve hapşırma yapabilir.
    Normal banyo olayına tüm aşılamalar bittikten ve hekiminizin uygun göreceği zamanda geçebilirsiniz. Banyoda insan şampuanları kullanılması tavsiye edilmez. Çünkü köpeklerde deri ve deri altı dokular insanlardan farklıdır. Köpeğinizin üzerindeki tüylerin sağlıklı olması için gerekli deri altı dokular insanlar için uygun olan şampuanlardan etkilenir ve orantılı olarak tüy yapısını da etkiler. Buda köpeğinizin fazla miktarda tüy dökmesine neden olacaktır.
Köpeklerde ter bezleri yoktur. Dolayısıyla deride terleme olmaz. Hayvanlar vücut ısılarını dış ortamla dengelemek için solunumla ayarlama yaparlar. Örneğin sıcak hava veya sıcak ortamlarda dilinin dışarıda olduğunu ve sık nefes aldığını görürsünüz. Bu nedenle sıcak ortamlarda uzun süre kalmaması, özelliklede çok sıcak havalarda araba içerisinde bırakılmamaları çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki bu onların ölümlerine bile sebep olabilir.

 
Kulak

   Aşağıya sarkık olan kulak kepçesi, dış kulak yolunun hava almasını engellediğinden, kulak bakımı köpeklerde daha fazla önem taşımaktadır. Özellikle Cocker ırkı köpekler daha hassastırlar. Banyodan sonra kulak içlerinin nemli kalmaması için kulak çubukları ile kurulanmalıdır. Aksi takdirde kulak içlerinde mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkarılır. Kulak çubuğu ile derinlere kadar temizlenmelidir. Kulak zarına ulaşma ihtimali çok zayıftır. Bundan korkulmaması gerekir.
    Köpeklerin kulakları bizlerin algılayamayacağı kadar düşük frekanslı sesleri algılayabilir. Normalde pembe renkli olan kulak kanalında kızarıklık, koku ya da akıntı mevcutsa,  kulak enfeksiyonundan şüphelenmek gerekir. Bir süre sonra köpeklerde yaşlanmaya bağlı olarak duyum yeteneği azalmaktadır. Özellikle işitme problemi olan köpekler birçok tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. Çeşitli dış parazitler, bakteriler, mantarlar, otlar ve birçok yabancı cisim dış kulakta tıkanıklık ve enfeksiyona neden olabilir. Böyle bir köpek devamlı kulaklarını kaşır, başını yana doğru eğer. Eğer bu köpek bir yerden ses geldiğinde, kulaklarını yine dikmiyorsa bir kulak sorunu var demektir.

 
Göz

   Yavru hayvanlar yere yakın oldukları için yerden gelebilecek toz, duman gibi irkilti verici maddelerden ve kapı altlarından gelen cereyandan etkilenirler. Eğer gözde enfeksiyon yok ise sadece demli ve ılık çayla pansuman yapılması yeterlidir.
   Görme konusunda en şanslı olanlar kedilerdir. Gözlerinin retinasında yalnızca siyah beyaz görmelerini sağlayan organlar değil, aynı zamanda renkleri de görmelerine olanak veren sinir hücreleri de bulunur. Kırmızı, lacivert ve eflatun renklerini görmeseler de; mavi, sarı ve yeşil renkleri görebilirler.
   Ancak köpeğin görmesi konusunda bu kadar kesin bilgilere sahip değiliz. Köpeklerin yalnızca siyah beyaz görebildiklerini söyleyebiliriz. Son zamanlarda ise köpeğin son derece silik bir şekilde renkleri algılayabildiği tezi ortaya çıkmıştır.
   Köpek, kedi gibi hızlı hareketleri algılar, ama nesneler veya hareketsiz hayvan ve insan şekillerini algılayabilmekte son derece düşük bir yeteneğe sahiptirler. Köpek sahibi en fazla 150 metrelik bir mesafeden seçip tanıyabilir. Yalnızca tazının görüşü diğer ırklara göre daha keskindir.

 

BESLENME

Bizlerin sağlıklı olabilmesi için nasıl doğru beslenmemiz gerekiyorsa; kedi ve köpeklerinde kendi ihtiyaçlarına göre doğru beslenmeleri gerekir.

İki türlü beslenme şekli uygulanabilir:
a) Hazır gıdalar (kuru mama)
b) Evde hazırlanan mamalar

    Hazır gıdalar yavru veya diğer yaşlar için özel formülasyonla geliştirilmiştir. Gerekli tüm besin öğeleri ile vitamin ve mineral ihtiyacını karşılar. Yavru gelişimine katkısı her zaman olumlu yöndedir.
    Evde hazırlanan yemeklerde ise, sebzelerin az haşlanarak vitaminlerin kaybolması önlenmelidir. Et çok iyi pişirilmeli ve haftada birkaç gün kırmızı et verilmelidir. Aksi takdirde demir eksikliği doğabilir. Yavrulara süt, yoğurt ve yağsız beyaz peynir, kalsiyum kaynağı olarak verilmelidir.
    Fosfor alımı içinse balık veya beyin haftada en az iki gün verilmelidir. Kemik gelişimi için gerekli olan D vitamini ise güneşle sentezlenir. Bu nedenle güneşli havalarda mutlaka gün ışığına çıkarılmalıdır.
    Yavru köpekler de toprak, taş veya dışkısını yeme var ise hekiminize müracaat ediniz. Aksi takdirde gelişme problemleriyle karşılaşabilirsiniz.
    Profesyonel hazır mamalarla beslenen hayvanlara, hekiminize danışmadan ek mineral ve vitamin vermeyiniz. Yine aynı şekilde kemik problemlerine neden olabilirsiniz.
    Köpeklerin yemek kaplarının ince plastikten veya kırılabilecek cam malzemeden olması tehlikelidir. Plastik mama kaplarını uzun süreli kullanımdan sonra çiğneyip yutabilirler.
    Köpekler 6-8 hafta mutlaka anne sütü almalıdırlar. Annesi olamayan yavrulara anne sütünün yerini tutabilecek karışımlar hazırlanmalıdır. Bunun için iyice kaynatılmış sütün içerisine vitamin ve mineral karışımları ilave edilerek zorlamadan verilmelidir.
    Köpeklerin ağırlıkları periyodik olarak ölçülmeli ve kaydedilmelidir.
    Beslenmede en önemli temel kural, sindirim sisteminden azami ölçüde faydalanmak ve kendisi için yeterli enerji miktarını, verilen gıdalardan alarak normal vücut sağlığını korumasıdır.
    Köpeklerin tat alma duyuları beş ana tadı fark eder;  Aynı insanlar gibi köpekler de bazen seçicilik yaparlar. Çoğu büyük, acı, baharatlı yiyeceklerden hoşlanmazlar. Alkol, nane, acı ve soğuk şeyleri de sevmezler. Köpekler doğada bulunan pek çok gerekli maddeyi acı oldukları için yemezler.

 

YABANCI CİSİM YUTMALARI

   Köpekler,   açlık ve avlanma içgüdüleri nedeniyle yabancı maddeleri yutma isteği gösterebilirler. Hayvanın yutabileceği yabancı maddeler ortadan kaldırılmalıdır. Yabancı cisimler arasında çekirdek, düğme, bozuk para, iğneler, plastik cisimler, elektrik kablosu, ip ve sokaktan ağzına alabileceği kemik sayılabilir. Ayrıca ilaçlar, böcek ve fare yemleri tehlikeli olabilmektedir.
    Bu tür yabancı maddeler yutulduğunda,  eğer herhangi bir komplikasyon olmamışsa,  hayvanlar verimli olarak yemek yiyip su içebilirler. Fakat bu cisimlerin zaman zaman mide barsak hareketlerine bağlı olarak yer değiştirmesiyle, klinik belirtiler ortaya çıkabilir. Bunların teşhisleri, klinik bulguların yanında röntgen ya da endoskopi ile konulabilir. Klinik belirtiler ise; bulantı, su veya yemek yedikten birkaç dakika sonra kusma, iştahsızlık, ishal, dehidrasyon  ve karın bölgesinde gerginliktir.
    Yabancı cisimlerin sindirim kanalından atılmaması durumunda mide-barsak kanalında yabancı cismin yaptığı tahribatın derecesine bağlı olarak enfeksiyondan, perferasyona kadar (yırtılma) komplikasyonlar meydana gelebilir. Ayrıca kedilerin dili üzerindeki küçük çıkıntıların geriye doğru olması, ağızdan alınmış bir cismin çıkartılmasını zorlaştırır.

 
DİŞ

   Bebeklerin gelişimi evresinde süt dişlerinin çıkışı ve onların dökülerek yerlerine kalıcı dişlerin gelmesi esnasında, diş etlerinin karıncalanması nedeniyle, ısırma isteği doğacaktır. Ellerinizi, bacaklarınızı, masa, sehpa kenarlarını, duvar çıkıntılarını ısırdığını göreceksiniz. Bu dönemde kesinlikle sizi ısırmasına izin vermeyiniz ve ısırmak istediği zaman sert oyuncak veya doğal kemikler veriniz. Tavuk kemiği asla vermeyiniz. Tavuk kemikleri uzunlamasına kırıldığı için mide ve bağırsaklara batma riski yüksektir.

  • 12 -15 günde göz kapakları açılır.                   
  • 2 - 3 haftada üst kesici ve köpek dişleri çıkar.
  • 3 - 4 haftada alt kesici ve köpek dişleri çıkar  
  • Bir aylıkken bütün süt dişleri çıkmıştır.
  • İki aylıkken süt dişleri aşınmaya başlar. Dört aylıkta süt dişleri sallantılı ve düşmeye hazırdır. 4-5 aylıkta süt dişleri yerine kalıcı dişler gelir.
  • Yedi aylıkta bütün kalıcı dişler aynı seviyede çıkarlar

   Dişlerin görevi; alınan gıdaları küçük parçalara ayırıp sindirim organlarına ulaştırmaktır. Doğduktan hemen sonra birkaç hafta içinde süt dişleri çıkmaya başlar. Yavrularda yirmi sekiz adettir. Bunlar zamanla düşerler yerlerine kalıcı dişler çıkmaya başlar. Kalıcı dişler yedi aylıkken tamamlanır ve sayıları kırk ikidir.  Süt dişlerini dökme esnasında diş etlerinde kızarmalar, kanamalar, vücut ısısında artış, yeme isteğinde azalma, ağlama görülebilir. Bu durum bir veya iki gün süreceğinden, genel durumu bozulmadıkça ağrı kesici veya ateş düşürücü ilaçlar verilmez.
   6-7 aya kadar hala süt dişleri düşmemişse bir veterinere başvurulmalıdır. Aksi takdirde düşmeyen süt dişleri kalıcı dişlerin pozisyonunu bozacaktır.
   En önemli diş ve diş eti hastalıkları; tartar (diş taşı), plak, periyodental hastalıklar, diş çürüğü ve dişlerdeki kanamalardır. Tartarlar bakterisel gıda artıklarının birikmeleri sonucunda oluşur.  İleri yaşlarda diş eti çekilmesi ve buna bağlı olarak diş çürümelerine kadar varabileceği için temizlenmesi gerekir. Dişlerdeki gıdaların ve bakterilerin oluşturduğu flimlere plak denir. Düzenli periyodik diş bakımı yapıldıkça ve sert gıdalarla (kuru mama) beslendikçe ileri dönemde diş taşı oluşması engellenir. Diş taşı ve plakların uzun süre dişlerin üzerinde kalması sonucunda periyodental hastalıklar oluşur.    Diş etinin yangısına gingivitis denir. Gingivitis ilerleyici bir hastalıktır. Diş etlerinin çekilip daha sonra dişlerin kaybına neden olur. Korunma amaçlı olarak periyodik bakım, sert yiyecekler ve kemik önerilir.
   Dişin mine tabakası köpeklerde oldukça sağlam olduğu için, diş çürüğü insanlara oranla daha az sorun yaratmaktadır. Duruma göre diş dolgusu veya kanal tedavisi yapılır. Kazalar ve sert cisimleri ısırırlarsa sonunda dişlerde kırılma olabilir. İleride çürüme olasılığı olduğu için kısa zamanda buralarda tedavi edilmelidir.
   Bütün bunlardan korunmak amacıyla günlük olarak dişlerin temizliği yapılmalıdır. Uzun vadeli dişlerin korunması amacıyla hazır kemiklerin verilmesi de yararlı olur. Kuru mama ile beslenme de mekanik olarak tartların oluşmasını engeller. Bütün bu bakımları yanında her 6-12 ayda bir veteriner tarafından kontrolü yapılmalıdır.

 

TUVALET EĞİTİMİ

   Köpeklerde bellek gelişimi üçüncü ayından itibaren başladığı için yavruların idrarını tutma refleksi de tam olarak gelişmemiştir. Özellikler üç buçuk aylık olana kadar günde en az 10-15 kez idrar ve 2-4 kez dışkılarını yaparlar. Bunların %50'sini sizin yönlendirdiğiniz yere yaparlar, geri kısmını ise genellikle kaçırırlar. Özellikle heyecanlandıkları zaman çok kaçırdıklarını görürsünüz. Bu konuda ısrarcı olmamakta yarar vardır. Zaman içerisinde sıvı gıda alışkanlığındaki azalmaya bağlı olarak günlük miktar düşecektir. Ayrıca gazete kâğıdına yaptırmaya çalışırken, gazete ile korkutmayın. Bu durum onun gazeteye yapmasını engelleyecektir.
    Gazete kirli ise tekrar aynı yere yapmayı reddedecektir. Bu nedenle gazetesi her zaman temiz olmalıdır. Aşılama dönemi biten hayvan artık dışarıya çıkabileceği için bu sorununuz yavaş yavaş ortadan kalkacaktır.

 

AŞILAMA

   Aşılama programı köpeğinizin ilk aylarında uygulanır ve yoğun bir aşılamayı içerir. Her bir aşının oluşturacağı antikor seviyesi için en az yirmi bir güne ihtiyaç vardır. Bu nedenle ilk aşı yapıldıktan sonra hayvanın hastalanmayacağı düşünülemez. Yani hayvan aşılama periyodu içerisinde hastalık kapabilir. Bu da aşının tutmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle aşı periyodunda ki hayvanlar mümkün olduğunca başka hayvanların dolaştığı veya dolaşabileceği yerlere çıkarılmaz ve aşısız hayvanlarla temastan korunmaya çalışılır.
   Aşı antijenine karşı bağışıklığın gelişmesini etkileyebilecek önemli bulgulardan biride yavru köpeğin beslenme durumudur. Yetersiz bir diyetin, aşı yetmezliğinde büyük katkısı vardır. Aynı şekilde gebelik döneminde iyi beslenemeyen annelerden doğan yavrularda da, aşıya karşı yeterli bağışıklık oluşmayabilir. Özellikle vitamin E ve selenyumdan eksik bir diyetle beslenen annelerden doğan yavrularda bağışıklık oluşturabilme yeteneğine sahip hücrelerin (özellikle T hücrelerinin) sayıları düşük olur.
    Troid ve büyüme hormonu yetersizliklerinde de hücresel bağışıklıkta bozukluklar meydana gelmektedir.
    Lokal ve genel demodex uyuzu, T-lenfositlerin işlevini bozmaktadır. Ayrıca iç parazitlerin (kıl kurtları, kancalı kurt, askarit)  bağışıklık sistemi üzerinde etkileri çok önemlidir. Bu nedenle aşılama öncesi gaita kontrolü mutlaka yapılmalıdır.
    Aşı ile birlikte ilaç vermek de sakıncalıdır. Çünkü birçok ilacın bağışıklık yetersizliğine neden olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında antibiyotikler, glikortikosteroidler, östrojen hormonu, organik fosforlu insektisitler sayılabilir.

 

EĞİTİM

   Hayvanlarla insanlar arasındaki ilişki, karşılıklı güven, saygı ve sevgiye dayalı olmalıdır. Eğitime küçük yaşlarda başlamak için en iyi yoldur. Köpekler şartlı refleksle eğitilirler. Hata yapan köpeğinize ceza verirken onu asla dövmeyin. Eğitim tasması büyük ırk köpek eğitiminde önemli bir araçtır. "Dur, bekle, otur, kalk, yat" en önemli komutlardır ve ilk önce öğretilmesi gerekir. Eğitimde eğitim tasması kadar, ses tonu ve sözcüklerin seçimi de çok önemlidir. Ayrıca ödüllendirmenin de eğitimde çok önemli bir yeri vardır. Ancak ödül her zaman eğitim sonunda olmalıdır. Eğitim için, tüm gün içerisine çok uzun süre ayrılmamalıdır. Mümkünse hep aynı saatler içerisinde, aynı kişi tarafından ve 15-30 dakikayı geçmeyecek sürelerle yapılmadır.
    Köpeğin eğitimindeki ana amaç onu sosyal yaşam tarzına alıştırmaktır. Hayvanlarla birlikte yaşamak, büyümeyen bir çocuğa bakmaya benzer. Bu yüzden onunla paylaştığınız güzel anların yanında, sorumluluklarımızı da unutmamalıyız. Ayrıca onlarla yaşarken, siz onlara bağımlı olarak yaşamaya başlıyorsanız, bu bir süre sonra size yük olacaktır. Bu nedenle eğitimli bir hayvan zorluk çıkarmayacağı için, eğitime büyük önem göstermelisiniz.

 

YOLCULUĞA GİDERKEN

Hayvanları gitmeden önce veteriner kontrolünden geçmesi gerekir.

  • Yolculuktan 4-5 saat önce karnı doyurulmalı ve yolculuk boyunca su haricinde herhangi bir yiyecek verilmemelidir.
  • Tatil boyunca yanınızda yeterli yiyecek olmalıdır.
  • Hayvanınızı sıcak havalarda arabada yalnız bırakmayın.
  • Yolculuk sırasında veya gidilen yerlerde, yabancı madde ve zehirli bitkilere karşı dikkatli olun.
  • Böcek sokmaları, güneş çarpması ve kaybolma gibi tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.
  • Kimlik bilgileri ve telefonu içeren tasması takılmalıdır.
  • Aşı karnesi daima yanınızda bulunmalıdır.
  • Küçük bir acil yardım çantası, oyuncakları, kemikleri, yatağı, su ve mama kapları yanınızda olmalıdır.
  • Çevredeki insanlara karşı beraberce saygılı olunmalıdır.
  • Tatil ortamında köpeğinizin eğitimine daha fazla zaman ayırabilir ve istemediğiniz alışkanlıklarından vazgeçirebilirsiniz.
 

YAŞLILIK

   Yaşlılık göreceli bir kavramdır. Çok iyi yaşam koşullarına sahip olan hayvanlar yaşlılığın getirdiği sorunlardan daha az ve daha geç etkilenirler. Ayrıca minyatür ırklar, iri ırklara oranla daha uzun yaşarlar. Küçük ırk bir köpek için 8-10 yaş ileri bir yaş sayılmazken; iri bir ırk köpek için ileri yaş kabul edilir.
   İnsanlarda olduğu gibi köpeklerde de düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve iyi bakım, yaşlılık belirtilerini geciktirecektir.
   Yapılan bazı araştırmalar, insan ve hayvan ilişkilerinin insan sağlığı açısından olumlu etkilerini kanıtlamıştır. Başta psikolojik problemler olmak üzere kalp, sindirim gibi problemlerin azalmasında büyük etkisi olduğu bildirilmektedir (baş ağrısı, tansiyon, yorgunluk). Birçok hastanede bulunan tedavi klinikleri de hayvanlarla yapılan özel terapilere artık sıcak bakmaktadır.